Bilindiği gibi fındık Karadeniz bölgesi için en önemli ve vazgeçilmez gelir
kaynaklarının başında geldiği gibi, mevcut dikili alanlarda yapılacak
uygulamalarla fındıktan elde edilecek geliri çok daha fazla artırmak da mümkün
bulunmaktadır. Çünkü her ne kadar dünya fındık üretim ve ihracatında lider
olsak da, konu verimlilik olunca maalesef bulunduğumuz yer hiç iç açıcı görünmemektedir.
En büyük üretici konumundaki
ülkemizde verimlilik dekar başına ortalama 80-90 kg iken bu rakam İtalya'da 150
Kg, ABD'de 285 Kg, Gürcistan'da 180 Kg, Şili'de 225 Kg ve Azerbaycan'da 130 Kg
civarındadır. Dolayısıyla verimlilikte ülkemiz lehine olumlu gelişmeler
yaşamaya başladığımızda kazanan hem üreticilerimiz hem fındık
sanayici/ihracatçıları hem de ülkemiz olacaktır.
Bu dezavantajlı durumun farkında olan
fındık sanayici/ihracatçıları olarak bir yandan ihracatımızın artırılmasına
yönelik çalışmalarda bulunurken diğer yandan da verimliliğimizi artıracak
çalışmalarda bulunmayı bir görev addettiğimiz herkesin malumudur. Zira değişmez
hedefimiz olan artan dünya fındık tüketimini Türkiye orjinli fındıklarla
karşılamak ve rakiplerimize üstünlük sağlamak ancak bu yolla mümkün olacaktır.
Büyük bir memnuniyet ve gururla ifade
etmek isteriz ki bu yoldaki en büyük çalışmamız; hem üretici taleplerini
karşılayacak hem de bilimsel çalışmalara yön verebilecek yeni fidan üretiminin
laboratuvar koşullarında yapılmasını ve hastalıklardan ari ve zirai dona
dayanıklı fındık fidanı üretiminin yaygınlaştırılmasını teminen, Fındık
Araştırma Enstitüsü bünyesinde bir Doku Kültürü Laboratuvarı kurulmasına ön
ayak olmak ve söz konusu projeyi finanse ederek hayata geçirmek olmuştur.
Öte yandan Tarım İl Müdürlükleri ile iş
birliği yapılarak, çiftçilere; budama, bahçelerin gençleştirilmesi, hastalık ve
zararlılar ile mücadele konusunda yerinde eğitimler verilmiş, gerek TÜBİTAK ve
Fındık Araştırma Enstitüsü gerekse bölge üniversiteleri tarafından yürütülen
bilimsel projelere maddi ve manevi anlamda destek sağlanmıştır.
Tüm bu çalışmalar sonucunda, son
yıllarda üreticilerimizin bahçeleriyle daha yakından ilgilendikleri ve
ilaçlama, budama gibi vecibeler konusunda daha hassas oldukları memnuniyetle
gözlemlenmekte ve bu olumlu gelişmenin etkileri gerek rekolte miktarlarında
gerekse ürün kalitesinde kendisini göstermektedir.
Bu bağlamda, fındık üretim alanlarımızda
en sık rastlanan zararlılar olan "Fındık Kurdu” ve "Fındık Yeşil Kokarcası” ile
son yıllarda yaygın bir hastalık olan "Külleme” başta olmak üzere bitkisel
zararlı ve hastalıklara karşı doğru bilgi ve yöntemlerle ve özellikle doğru
zamanda mücadele edilmesi verimliliğimizin artırılmasına büyük katkıda
bulunacak ve ülkemizin dünya fındık üretim ve ihracatındaki lider konumunu
korumasına da şüphesiz önemli katkıda
bulunacaktır.
Üreticilerimizin gelir kaynağı
durumundaki Fındığın % 90'nını 150'nin üzerinde ülkeye ihraç etmek
suretiyle ürünümüzden azami faydanın
sağlanması için üzerine düşen vazifeyi eksiksiz olarak yerine getirmeye çalışan
fındık sanayici/ihracatçıları, verim ve kalitenin artırılması için her zaman
elini taşın altına koyması gerektiğinin de bilincinde olarak bu konudaki projelerin
desteklenmesini sürdürecek ve gerek fındık üreticilerine gerekse devletimizin
ilgili kuruluşlarına yardımcı olmaya devam edecektir.
Bu çerçevede, verimliliğin ve kalitenin
artırılmasına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla, Karadeniz ile İstanbul
Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak 2019 yılında yapıldığı gibi bu
yıl da ülkemizde fındık üretilen tüm il ve ilçelerdeki üreticilere ulaştırılmak
üzere, fındık üretimindeki zararlılar ve hastalıklarla mücadele için toplam
600.000 adet bilgilendirme broşürü ile 2.000 adet afiş dağıtılmaya başlanmıştır.